REKLAM ALANI 1

İnce Saz

Duyan Dostum, Uyan!

Beni duyuyor musun? Pişt sana diyorum,  duyuyor musun? 

Bence sen duymuyorsun arkadaş uyuyorsun…

Eğer duyuyorsan ne duyuyorsun? İnceden bir ses tonu, nefesinden çıkan havayı, inancından gelip gideni, midene değil kalbinin tam ortasına oturanı duyuyor musun? Duymuyorsun arkadaş, sen uyduruyorsun…

Lâkin duysaydın, kalmazdın bu sitemin altında. Ben de uğraşmazdım, başkaları da. Eğer duysaydın uyumazdın, uyutmazdın ve yutmazdın bu lafları hesap sorardın doğacak sabahlara…

Duysaydın kusardın, içine atmazdın. Her şeyi geçtim de, ses çıkarırdın. Madem sen duymadın, ben duyurayım, uyarayım da günah benden gitsin.

Dün gece sana küfrettim. Boş yere değil, sen hak ettin. Dün gece duyanlardan biri daha sesini duyuramadan gözlerini yumdu karanlığına. Dün gece daha birinin boğazı delindi, sesini duyurmak için çabalıyor hâlâ…

Sen duydun mu? Yoo, duymadın. Peki, ben duydum da ne oldu? Yine bir şey olmadı... Duymak önemli de yetersiz be arkadaş, görmek asıl mesele! 

Allah göstermesin diyeceğim de, göstermediği için sen de duymuyorsun, ben de. Sen duymak istediğini duy yine de, arada gel beni gör, görmezden gelme ama yine de dinle!

Şimdi duyanlar, duymayanlara duyursunlar!

Kasım 2013’te yayınlanan Güzergâh – İstikamet İnsanlık isimli kitabımdan bir pasajdı.

Hastalıklarının son evrelerinde, hayatlarının baharında, solunum yetmezliğinden kaybettiğimiz o kas hastası kardeşlerim adına kamuoyuna atfettiğim bir yazımdı.

Yaşatılan kanlı provokatif eylemler akabinde kamuoyu dikkatini biraz olsun dağıtmak ve tekrar üzerimize çekmekti maksadım. Bu gaye ile yazımı tekrar kaleme alma gereği hissettim. Kas Hastalığı konusu engin derya olduğundan belki o mevzuya da bir sonraki haftalarda değinirim. 

Şimdi acımasız terör saldırılarında hayatlarını yitiren masum yurttaşlarımıza Allah’tan rahmetle acılı yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Vazife ve sorumluluklarımın bilinci içerisinde, 

YAŞAMAK İÇİN SAVAŞA, HAYATTA KALMAK İÇİN ÖLDÜRMEYE HAYIR! DİYORUM.

İlle de sulh! İlle de sulh!

Barış ve sevgi tüm sorunlarımızı çözer.

******

Sonra dedim ki arkadaşıma, “gerçek zenginlik bilmem ne kadarlık jeep’e sahip olmak değil aksine o jeep’i götürebilecek hürriyete fiziksel yeteri ve beceriye sahip olmaktır, Şimdi sen o telefonu kullanabiliyorsun ya, yardımsız kulağına götürüp mesaj atabiliyorsun ya, işte onun değerini bil”

Zenginlik, dengede durabilmek, dengeli olabilmektir. Bu anlayış ile de tüm İslam âleminin hicri yıl dönümlerini tebrik eder Cenab-ı Hak’tan doğruyu eğriden ayırt edebilme yetisini kalplerimize dilerim. 

Günümüzde dünya ülkeleri hızla büyür ve gelişirken İslam coğrafyamızın ilim, teknoloji, fen ve tıp alanlarında atılım gösterememeleri, geri kalmaları, fitne ve savaşlara gark olmaları hicretimizin istikamet açısından son derece düşündürücüdür. Onun için kaygılı olduğumu bir kez daha ifade etmek isterim.

 Sağlık, güven ve barışla hayırlı cumalar dilerim.

/Can Ahmet Vural 
15.10.15


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11