REKLAM ALANI 1

Hayırlı Bayramlar

İdrak yollarımız tıkanmadıkça sırların ifşasını, aynalardan bir bir döküldüğünü göreceğiz ve hayat berraklaşacak. /Can Ahmet Vural

Hayırlı bayramlarınız olsun yurdumun güzel insanları. Kan coğrafyamızdan uzak olsun. Yüreğimizin tüm güzellikleri ahenkle etrafımıza saçılsın. Şeker tadında paylaşımı bol bir bayram geçirmenizi diliyorum.

Parolayı biliyorsunuz, şifre “okumak” neyi nasıl okumak?

Ne biliyorsun Can Ahmet? Gördüğümü; görüneni ve görünenin arkasındakini( henüz görmesem de)… Ne kadar biliyorsun? O’nun bana bildirdiği kadarıyla… Gönül dostumuz ama arayıp soramadığımız, yerini izini yurdunu dahi bilmediğimiz ancak dualarda buluştuğumuz değerli ağabeyimiz sevgili Mehmet Kamber’in şu sözleriyle seslenmek isterdim sizlere, “ben bilmem, bilir bana Bildiren”  ama onun erdiği noktalara ulaşamadım daha…

Tefekkür boyutunda bakın olaya, ne bildiriyor bizlere Mevla, neyi kavramamız bekleniyor;

“Haddimizi”

İlim ilim bilmektir, ilim haddini bilmektir. Haddini bilmiyorsan nice okumaktır ilim. Bir de böyle bakın olaya…

Peki, bunları bize bildirirken nereden yansıyor? Aynalardan… “Basiret” diye bir şey duydunuz eminim. Anlamını da biliyorsunuz öyle tahmin ediyorum. Zaman zaman bu yollarda çevirmeler, bağlamalar, tıkanmalar meydana gelebiliyor. Nedeni, düsturumuz, önyargılarımız; hayal kırıklıkları ve pişmanlıklardır. Bunları aşmanın, gidermenin, en tesirli yolu, alternatif güzergâhları kullanmak, okumaktır. Öyle ki sapaklar, çapaklar, gözyaşı hep bundan vardır. Zira seyir tekdüze değildir. Yolcular tek tip yaratılmamıştır. Tabiat zengindir ve farklılıklar, gam, elem, keder de bundandır. Daha ileri gideyim, gözlerinin açılması için, senin için.

Şimdi etrafına iyi bak dost… Çevrendeki herkes aslında senin iyi ve kötü huylarının birer yansımasıdır. Okumak demek, karşıdakini görmek demektir. Karşıdakini görmek, işte o idrak(basiret) meselesidir. Basirete ermenin yolu kendinden sıyrılmayı, yola ortak olmayı gerektirir ki bu da birden fazla karakteri birden yaşamanız, acısını paylaşmanız, onunla gülmeniz, onunla ağlamanız anlamını taşır; dolayısıyla bu da affedersiniz yürek ister. Merak etmeyin, O yürekte siz de zaten mevcut!

Açıyorum, açtım: zamana iştirak et! Genişletilmiş konudan selam olsun. Yapılması gereken…

İşaret sarp yokuşlardır. Yüce yaradan isteseydi her birimizi tek tip yaratırdı. İşte o zaman eşrefi mahlûkat gerçek manada kör, sağır, dilsiz olurdu. İşte o zaman yol, güzergâh, adım olmazdı. Yazı, yazgı, yazılanlar… Kelam, kalem, kâğıt her biri anlamını yitirirdi.

Gerçek manada şu zamanın yolcularına, onların öykülerine tanıklık edin. Vaktiniz varken huzurevlerini, sevgi evlerini, kadın sığınma evlerini, ıslah evlerini ziyaret edin. Komşularınızın, akrabalarınızın kapılarını aralayın-ardılayın. Öğüt öğüt içinde, öğüt hayatın içinde. Aman ha ziyaret ettiğiniz taş duvarlar olmasın! Ziyaret ettiğiniz, izbe duvarlar ardındaki gerçekler olsun.

Karşına geçti biri ve sana şöyle sesleniyor: Sen bir damla meniden daha fazlasısın Âdem! O halde öyle davran ve gereğini yap. Şimdi, kendine ve bana tahammül etmekten başka çaren yok. Çünkü ben gözünün gördüğü her yerdeyim. Ben kim miyim? Saklı yaran, gerçeğim!

Bize hayatı özetle Can Ahmet derseniz,

Vaktiyle bir dostum yerini hatırlamadığım bir yerden bir ayakkabı almıştı. “Hayırlı olsun” diyerek gözünden sakındığı o ayakkabısının üzerinden ilk ben geçmiştim. Şimdi aldığım her yeni ayakkabımın üzerinde o arkadaşımın ayak izleri var.  Der noktayı koyarım.

Hayat geride bıraktığınız ayak izlerinizden ibaret. Adımlarınızdan ibaret!

31.07.2014.4

Can Ahmet Vural

 


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11