REKLAM ALANI 1

EKSİKLİK BENİM GÖZÜMDE

Kendi eksiğinin farkında olan insan, gelişime açık tamamlanmaya yakındır.
Kesinlikle kendinde bir eksiklik görmeyen kimse, daha yarım, tabiri caizse çiğdir.
Eksiğini artılarıyla kapamaya, ört pasa kalkışan kişi, eminim çok acı çekmiştir.
…Bunu her yönüyle kabullenen, “ben buyum” diyebilen, anlaşma ile anlaşılmaya en yatkındır. Bunu hak etmiyorum, çok daha iyilerine layığım, iddiasında bulunan doğrusu kendini tanımıyordur. “Daha iyisini başarabilirim” diyerek başarısının ötesine ayaklanan dost, potansiyeline yürüyordur.
Vurduğu yeri bilmeyenin eli boşa gider. 
Kaderiyle kavgaya tutuşan, iradesine yenik düşer, nitekim kapaklanıp düşer.
Hayatta oturaklı bir hedef ve amacı olmayan kimse, ya sürüklenir yiter ya da kaybolur gider.
Yaşamayı bilmeyenin yaşamak olurken derdi, yaşamı paylaşmayıp yalnız kendisine yontanın akıbeti ömrü bu hayat dairesinde kısılı kalır. 
…Bir de her iki dünyayı birden paylaşanlar vardır ki, ama gözünden ama duruşundan tanırlar hayatı, işte onlar Araf’tadır; Her iki âleme birden yakındır. İşte bu noktada seçim gereklidir ve bu seçimle de birinden geçmeden diğerine ulaşmak namümkündür. Kâğıdını boş veren sınıfta kalmaya mahkûmdur. Böylesi bir talebe mezun olamaz tedrisatından. Bir kitap bitmeden diğer cildi okuyamaz insan, okusa da, ne okuduğunu ne yazdığını bilemez. İdrak için, bilgiyi sindirmek gerekir ve bunun için izan. Onun için ilim yurdunda dolanır insan, güder en güzel masalları ve en mükemmel hikâyeleri oluşturur töz niteliğinde. Yaşatır bu denklemde kendini, kırk uçurumlar kaldırır; vadileri düze çıkarır, kaynaklarda durulanır, burçlarda nefes alır ve verir kısa bir mola kendini tanımak adına, sonunda tanıdığıyla tanınır.
Tanıyorum kendimi, bizden daha iyi bizi.
Eksiğimizi gediğimizi, kusur ve vebalimizi,
…duygumuzu düşüncemizi ve bizi hizaya çeken h/iç sesimizi.
Sorgulamalardan oluşuyorum ben, onların getirdiği maksatlı cevapları taşıyorum
Yüreğimle çekiyorum dünyanın gamını ve insanları uykularından kaldıracak manileri yazıyorum oradan aldığım ilhamla. Sonra yine uykularına uğurlayacak ninnileri besteliyorum bu sadrımla. Basıldıkça dışa vuruyor, bastırıldıkça patlıyorum. Rahata ermiş gibi bir halimin olmaması mevzuya aymanın vermiş olduğu ağırlıktan, nihayetinde bu ağırlığı paylaşıyorum, kimseyle birlikte altında kalmamak, onu hafifletmek namına…
Lafla peynir gemisi yürümez, derler,
…ama ben çenemle çekiyorum gemileri karaya,
Varlığımdan belirliyor, kıymeti harbiyemin altını değil, üstünü çiziyorum.
Şuraya geleceğim, ben geleceğim bugünden, an’dan, deründen…
İnsanlara bir şey vereceğim, onları kapasiteleriyle tanıştırıp hâkimiyetlerini hediye edeceğim,
…ve bir şey diyeceğim yine, yeniden, sihirli sözcük ve sadedinden binlerce kitabe çıkartılacak bir aforizmayı yansıtacağım, tek nefes, tek kelamda.
Her bir şeyi o kadar basite indirgiyorum ki, beni zorlayanlar hatırına,
…yaşamı cehenneme çevirdiğimizi biliyorum. Her şey verilebilir ve alınır insan elinden, bütün hissiyatlar otokontrole alınır, insan edilebilir taş duvar ve vicdan bunun altında çürümeye de bırakılır ama yürekte bir ışık, hiç sönmez, onun verdiği enerji tükenmez ve o uyandığında insan uyanır, o yayıldığında dalga dalga insan yanar, yoluna kattığını yakar, karanlıklar aydınlanır. Böylesinin güneşe ihtiyacı olmaz, selamı da aramaz.
Ve insan için acıtır, doğal denge sallanır. Düzen bozulur ahenk şaşar, insan yolun sapıtır.
Kaybettikçe tükenir insan kazandıkça kazanır.
Bu da son olsun, öyle bir şey ver ki insana, ne altın arasın ne gümüş, ne doyursun karnını bilmem ne mutfağıyla ne de aç kalsın bilmem ne sebeplerden, ne çakılsın denge problemi yaşayıp yere, ne de atmosferde solunum sıkıntısı çeksin, ne istirahatte ne sahada, yalnız sorumluluğunun bilincinde olsun.
-Bu büyük mükellefiyet, dersin, 
ben de derim ki sen umarsız olduğun için o öyle.
Oysa benim yaptığım ve farkındalığım, yaraştırmakta ve yanaştırmakta sana özlemini…
Şimdi iyi bak, bu öykü de var mısın, yok musun?
Hadi ama cevap ver, kendini tartmak ne kadar zor olabilir?
Ve aklamak… Sonra kurtulmak prangalarından, özgürlüğe kavuşmak…
Sen bana bakma, çünkü ben, “Can Ahmet tutar ve yerine getirirken ahdini, yüce Allah hiç yer mi vaadini?” diye soracak kadar aklını kaçırmış bir geri zekâlıyım, ve inancım üzere ahkam çatmaktayım, şimdi diyorum ki sana, yanmaktan daha fazlasına ihtiyacın var, aramak ve bulmak, ulaşmak
/Can Ahmet Vural
18.01.2020.6

 


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11