GECE GÜNDÜZ EŞİTLİĞİ

Farklılıkların eşiğinde, bunun kültürel bir zenginlik olduğu hususunu barındırıp paylaşırken çehremde, her ne zaman bir gazel maval okumaya kalksam, inceden, “dur!” der vicdanım, - sen buna hâkim değilsin. Öğrenme meraklısıyım ve yaşamı bunun adına sorguluyor cevapları tabiatımda görüyorum. Çekmediğim bir kareyi paylaşmaktan imtina ediyorum. Empatik algım yetersiz kalıyor sözcüklerime, ben keşfe yürüyorum. Dedikodu ve hamasetten oldukça kaçınıyor, sorumlu, tutarlı ve de yapıcı olmanın derdini taşıyorum sosyal yaşantımda. Keza bu duruş, ilkesel bir tutumla ağır bir mesuliyeti de omuzlarıma yüklüyor, dosdoğru olmak! Bu bağlamda taraflardan ayrılıyor ve bütün tarafları “Öz” himayesi altında buluşmaya çağırıyorum. Zaman zaman başa gelen olaylara yaklaşımlarımın pervasızlığını ateşin gönlümle olan münasebetine bağlıyorum. Suyu anlatmak için suya dokunuyorum, insanı anlatmak içinse insan olmaya çalışıyorum. Gafleti anlatmak için gafil, avcıyı anlatmak adına da av oluyorum her defasında… Nitekim biçarenin yanında yer almak için, yaramı hep açık tutuyorum. Her şeyden evvel şuna inanıyorum, özel ruhların çektiği sıkıntılar, işler yoluna girsin diyedir. En azından ben, derdim de deva görüyorum. Gözlerimden okunmayan bir sırrım yok kaleme alınmamış olsun. Sayfalara işlediklerim ricalarımdır o da aslıma rücudan ileri gelmektedir. Hayat tek düzedir ve kader bizleri a noktasından b noktasına istesen de istemesen de götürecektir. Sözlerim sana yabancı gelmeyecektir; defalarca önünde canlananı serdiğim için satırlara, bana kızma, bunu sen almadığın dersler aşkına hak ettin.

İbret nazarımda, 

• Güçlüyle güçsüzü ayıran nicelik, haklıyla haksızı ayıran nitelikle aynıdır, o belirgin şekli ile adalettir!

• İki takımın güreştiği arenada taraf tutmayan seyirci bertaraf değil, hakemdir (yöneten) 

• Tepki bütünlükleri ile protestolara harcadığımız enerjilerin çeyreğini iyileşme ve düzelme yolunda sarf etseydik bugün dünyamız daha güzel bir yer idi. Taşlamaları bırakıp buluş ve öneri ileri sürmeliyiz…

• Kendinle barışık ol, kâinata kafa tut!

Hareketten mahrum insanların saplandığı kuyular derin olur, o özel (engelli) kardeşlerimin sessiz feryatlarını kendimden işitip karanlığı yırtarak kabiliyet ve donanım kazanmaları adına düzeni sorumluluğa davet ediyorum. 

Yazım vesilesi ile mevcudata bir selam daha çakıyor üç aylarımızın başlangıcı Regaip kandilimizi, 18 Mart Çanakkale Deniz Harbi Zaferi’nin sene devrini, İstiklal Marşımızın kabulünü, TSK’mizin Afrin Zeytindalı Harekatı’nda gösterdikleri başarıyı ahde ve şühedaya vefa bilinci içerisinde Gazi Mustafa Kemal Paşa ile silah arkadaşlarını ve istiklal şairimiz Mehmed Akif Ersoy’u minnetle anarak, barış ve rahmet elçisi Allah’ın son peygamberi Muhammed Mustafa’ya binler dua ve selam getirip tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize şifa ve teşekkür temennileriyle gönülden kutluyorum.

Barış üzerinize olsun Mudanya halkı.

 

/Can Ahmet Vural

21.03.2018.3

PAYLAŞ