REKLAM ALANI 1

TERÖR ve İSTİKRAR

Terör ve terör faaliyetleri, yalnızca silahlı mücadeleler ve kanlı eylemlerle gerçekleşen birlik ve refahımıza yönelik saldırılar değildir. Nitekim bu saldırıların silahsız versiyonları da vardır. Dolayısıyla, tüm insanlık başta olmak üzere yeryüzünde yaşayan istisnasız tüm canlılara, havaya, doğaya ve tabiata yönelik tüm olumsuz kasti, zarar verici davranış kalıpları bilfiil terör eylemi olarak değerlendirilmeli ve bu maksatta gündeme getirilip toplum tarafından topyekûn kınanmalıdır.  
Burada en etkili metot hangisidir, dersen, işte onu ben bilmem, fakat insanımızı bu gibi durumlara karşı metanete davet ettiğim kadar uyanık olmaya da çağırıyorum. Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın, diyenler ilk önce bunların saldırılarına maruz kalırlar. O nedenle bu yılanların başını daha gelmeden sezmek ve ezmek gerekiyor. 
İnsan insanın aynası, aynı zamanda da vesilesidir. Yaşadığı şu ortamda insan nefes aldığı müddetçe tutumlarıyla hayra da şerre de hep birer vesiledir. İnsan, insana ömür dediğimiz bu yolculukta ancak gideceği yere kadar eşlik eder daha sonra yine yollar ayrılır. İşte misaller hep bunun içindir, mesela cenaze törenleri, ölümler… İşte o sebeple insan, mutlak surette doğru yolu takip etmeli ve bu yolu izlerken de insanları mümkün olduğunca yoluna davet etmelidir. 
Tek bir doğru yoktur ama nazarımda yanlış, daim tektir dersen, karşısına doğruları toplayıp sürdüğünde doğrunun da aslında tek olduğunu ama tek başına olmadığını göreceksin. İndimizde sadece doğrunun, tabiri caizse daha fazla kan kaybetmeden toparlanmaya ve birleştirilmeye ihtiyacı var. Bunu başaracak olanda kendi oluşumunu tamamlamaya çalışan insandır. Bu da yanlışı görmekle mümkündür. Hatasını kavramak ve yanlıştan dönmekle…
Ve insan, doğrunun bir parçası, belki en önemli parçasıdır. 
İnternette izlediğim bir videoda yabancı bir panelist, insanları evrenle mukayese ederek galaksinin, yıldızların ve gezegenlerin arasında sıkışan dünyalıların, yani insanların aslında ne kadar değersiz, kıymetsiz ve gereksiz olduğunu vurguluyor, insanları aşağılıyor ve sen olmazsan bu evren hiçbir şey kaybetmez, diyordu. İnsanı kazanmak yerine adeta onu gözden çıkarıyordu. Bu mesajı yanlışta diretenlere yorumlayalım ve yanlış insanlara yöneltelim, yine de bu adam düşüncesinde haklı olur mu? Bence olmaz. Çünkü yanlış olmasa doğru olmaz. Doğruları ortaya çıkaran yanlışlardır. Ve yanlışta da olsa kazanılmaya değerdir.
Yaratıcı varlığından haberdar olunmak istedi ve ondan bir delil olarak insanı yarattı ve insana kendi ilminden bahşetti, bu ilimle insan kâinatın gizeminden ve Allah’ın kudretinden haberdar oldu, çevresine bunu yaydı. Bu bağlamda insana yaratılanların en şereflisi dendi. 
Olası karanlık odakların insanı itibarsızlaştırma, metalaştırma ve tüm anlamsızlaştırma gayretleri işte böyle canlı intihar eylemcilerini doğurur ve insan güzelliklerin farkında olmadan çevresine tehdit unsuru olarak lanetlerle anılarak buradan göçer. 
Dün akşam saatlerinde Bursa Ulucami Batı Kapısı’nda bir intihar saldırganın kendini patlaması sonucu 13 vatandaşımızla beraber derinden yara aldık. Terörün çirkin yüzünü bir kez daha lanetlerken olayda yaralanan masum hemşerilerime yüce Allah’tan tez şifalar niyaz ediyorum. Kapalı çarşı ve hanlar çarşısı esnafına geçmiş dileklerimi iletiyorum. Bu tür eylemlerin vücut ülkemde son bulmasını dilerken ülkemizin huzurlu geleceği, barış ve refahı ve de istikrarı için her kesimden herkesin değer ve hoşgörü ilkelerini elden bırakmadan yollarına devam etmelerini temenni ediyor ve ümitvari çalışmalarla aydınlık günlere vesile olmayı umuyorum. 
Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde görev yapan güvenlik güçlerimize Nevşehir Lisesi’nden 10. Sınıf öğrencileri ve Beyza Nur isimli kardeşimizin kaleme aldıkları bir mektup, “[1] Yurdum aslanları. Bilirim yazdıklarım sizin yüreğinize tam anlamıyla deva olmayacaktır. Lakin aileniz gibi bizler de sizleri düşünüyor, merak ediyor ve secde başında Aminlerimize katıyoruz. Söylediğim her bir kelimeyi bizim analarımızın yüreğinden size pare pare kopan bir sıcaklık olarak armağan ediyorum. İsterdim ki sizin gibi böyle onurlu, böyle gurur verici bir görevde yanınızda olayım bende. Allah sizi önce cennet kokulu annelerinize, emeğini esirgemeden büyüten babalarınıza, beraber gülüp ağladığınız kardeşlerinize, yollarınızı dört gözle bekleyen eşlerinize, son olarak öpmeye doyamadığınız ya da haberini beklediğiniz evlatlarınıza sağ salim kavuşmanızı nasip etsin. Bizim için güneş topladığınıza inanıyor ve sizleri Allah’a havale ediyoruz”…
Ve Mehmetçik’ten gelen yanıt, “Allah milletimizden ve kardeşlerimizden razı olsun.”
Son kelam, Türk Milleti olarak bizler yalnızca vahşi terör eylemleriyle değil aynı zamanda belki de en önemlisi terörü ortaya çıkaran faktörlerle mücadele etmeliyiz. Dağda ve şehirde görev başında olan bir askerin ihtiyaç duyduğu en hayati gıda motivasyondur, milletinin dirayetidir. Onu da buradan yine hep birlikte sağlayacağız. 
Saygılarımla.
Can Ahmet Vural
28.04.16.4 
Sosyal medyada bu hafta buradayız 
#hayataanlamkat
Bkz: [1] ÖĞRENCİLERDEN POLİS VE ASKERLERE DUYGULANDIRAN MEKTUP, http://www.milliyet.com.tr/ogrencilerden-polis-ve-askerlere-duygulandiran-nevsehir-yerelhaber-1174162/

 


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11