REKLAM ALANI 1

O, Hal!

Bendeniz ‘Faydasız’dan…

Kaportacı Cemal amcam, kulakları çınlasın, şöyle ikaz ederdi şu acizleri;

“Evladım, Bir’e varmaksa niyetin, o halde dosdoğru yolu takip edeceksin. Yol ayrımına yeltenmeyeceksin. Detaya girmeyeceksin. Şayet Bir’e varmaksa niyetin, teferruattan sakınacaksın. Ayrıntıya ne kadar batarsan o kadar boğulursun.” Tecrübeyle sabittir.

İlk günkü Aşkla,

Ailemizin haftalık gazetesi Gürses’le dertleşeli “altı ay” olmuş… Üretkenliğimizin, hamilik ve sancılı gebelik dönemimizin bu altıncı ayı… Güneş görmeyen yerlere ışık tutmak, orada kalıcı adaleti tesis etmek üzere kaleme aldığımız, satır satır kelama döktüğümüz hecelerin, yani O hal ile hâllenişimizin ve de karşılıklı mesajlaşmamızın 6. Ayı.

Ortağın olmadığım Düzen, kusura bakma ama işine karışalı tam o kadar olmuş.

En azından bir sene değil. Neyse çok fazla zamanım yok, yola devam…

Açımdan,

Sarf ettiğim her sözcüğün incelikle zamana işlenmesi kadar güzel bir duygu yok. Bunun için de en başta Rabb’ime hamd ediyorum, sonra da davetlerine gönül verdiğim insanlara, beni bilmediğim bir okur kitlesiyle buluşturan Matbaa emekçilerine teşekkür ediyor, selamlar sunuyorum.

Nitekim bu gemide hep birlikte seyir ediyoruz.  Güzelliklere vesile olmanın, canları güzellikle beslemenin hazzı hepimizindir…

Ayna ayna, söyle bana; Sen kimsin? Ben kimim?

Aynadan ses gelir;

Sen insansın emaneti taşırsın, bense sana seni yansıtan bir uyarıcıyım… Ben Cemal amcanım…

Gazete ’ye gelirken tarafıma münhasır olan engellilik mevzunu ele alacak sorunlarımızı gündeme taşıyacaktım, ama aynadan gelen cevaba göre işin seyri ve rengi değişti…

Ve ardından dedim ki,

Yüce Allah’ın çağrısında ayırmadığı insanı, O’ndan geldiğine iman etmiş bir insan olarak ben nasıl bölebilir, ayırabilirim ki? Tüm insanlığın sıkıntısı, benim sıkıntımdır. Ülkemin sıkıntısı, benim sıkıntımdır. Canım annemin sıkıntısı, ailemin sıkıntısı, benim sıkıntımdır.

Bu bağlamda tek soru, Neden yazıyorsun?

Tek cevap, Sorumlu hissediyor emanet taşıyorum.

Yine benim sıkıntım sıkıntın olmuyorsa, işte o zaman haddini aşan sen oluyorsun.

Soracak olursan, yol ayrımı işte odur ve o, yine benim sıkıntımdır.

*****

Mübarek Cuma günü, Yaz veyahut Kış mevsiminde olsun fark etmez, Kamunun zaten mesai molasında olduğu saatler içerisi (Cuma Saati)’ne ek süre eklenerek Cuma Namazı Genelgesi çıkarışımızın üzerinden çok bir şey geçmemesine rağmen, Cuma izninde olması gereken Su İdaresi kesme memurlarımızın işlerini “aynı saatlerde” titizlikle yapmaları şaşırtıcı…

Bursa’dan hareketle Genel Büyük Belediye Meclislerine seslenmek istiyorum, ekmeğimizi paylaştığımız bir biz yokuz. İş ve güç sahibi olan da tek bizler değiliz. Haddime değil, ama şayet inancınızda samimi isek o halde Cuma, ibadet vakitleri içerisinde milletin suyuna dokunmayalım.

Zira ben inancımda gayet samimiyim, netim. Gerekli itirazımı icra ettim çünkü. Tahsilat merkezinde bizleri kale almayan görevlimize sözlü ricada bulundum… Bir de tahsilatını yaptığım internet sitesinden adrese dayalı ulaşılmayan bir öneri beyan ettim. Acemler istasyonu üstgeçit asansörlerine akülü sandalyemle sığamadığım için münakaşaya gelemiyorum.

Gerekirse yerimden kalkar yanınıza da gelirim.

Sahi, unutmadan, Bir de duydum ki Ramazan ayı boyunca da bu kesme işlemleri devam ediyormuş... Başıma gelmedi ama duyunca canım çok yandı…

Memurlarımızın vazifelerini yapmak üzere işleme gittiklerinde istisna aboneler tarafından hırpalandıklarını, kötü ve feci muamelelere maruz kaldıklarını da esefle karşıladım. Herkese eşit yaklaşmak açısından işinizin de hiç kolay olmadığını anladım. Yolda başarı ve kolaylıklar diler beşer arası sorunsuz iletişim için herkese hoşgörü temelli bir diyalog tavsiye ederim.

Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı -/ Yunus Emre

İnsanlığımızın gereği vicdanlara arz olunur.

Can Ahmet Vural

21.01.2016.4


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11