REKLAM ALANI 1

BİR TESELLİ VER

Şayet ağır derecede engelliysen
büyük olasılıkla işsizsindir
ama üzülme,
indimizde işsizler
doğrudan cennete gider.
 
10-16 mayıs özel insanlar haftasını birbirinden güzel etkinliklerle kapadık.
Varlığımızı topluma 1 hafta da olsa fark ettirmenin haklı gururunu yaşıyoruz.
Bunu yapmalı mıydık?
Elbette... farklı resimleri, kimlikleri, insan ve yaşamlarını, ortak barışçıl organizasyonlarda buluşturup topyekûnden müşterek bir mesaj sergilemek kadar anlamlı bir şey daha var mı?
Sen bu tarz organizasyonları nasıl değerlendirirsin bilmiyorum ama,
Ben son derece yararlı buluyorum…
Neden mi?
Dur, anlatayım,
 
Geçmiş zaman,
Heykel postane önünden numarasını tam hatırlamadığım bir otobüse Kent Meydanı’nda inmek üzere bindik,
Annem, Leyla teyzem ve ben…
Allah’tan duyarlı bir şoföre denk gelmiştik de otobüs ağır, sakin beni akülü aracımda sarsmadan ilerliyordu… Şoför Bey'in bu duyarlı yaklaşımlarından istifade, annemle Leyla Teyzem kendilerine oturma yeri bulmuşlardı (Normalde böyle bir şey pek mümkün olmaz, bu istisnai bir durumdur. Genelde annem ayakta sandalyemde beni tutmaya çabalar, çoğu kezse bunu başarmaya çalışırken düşer.. Ondandır yara bere içinde olmuştur hep dizleri)...
Derken, bir anne daha, sekiz - 10 yaşlarında oğluyla beraber, Kayhan’dan bulunduğumuz araca binip, karşımda sağ ikili koltukta yerlerini almışlardı…
Yönüm yola dönük, hesap edin…
Neyse, kardeşimiz çok geçmeden anneciğine el işaretiyle sıkça beni gösterip, “aaa, anne, abiye bak, neden tekerlekli sandalyede?” –anne baksana ona, deyip duruyordu…
Bense devamlı tebessüm ediyordum ona bakıp,
Derken, annesi durumdan rahatsız olacağımı düşünüp çocuğunun elini indiriyor,
“oğlum, sus şimdi, bak sonra abi üzülür” diyordu…
Bense hala gülümsüyordum… kaş göz kırpıp kardeşimin dikkatini ve sevgisini kazanmaya çalışıyordum… İşte tam da o an onunla konuşmak geldi içimden,
Söylemek istedim, ama bu seferde ben, anne tarafından terslenir yahut yanlış anlaşılırım diye endişe ettim, ya da laubali olmak istemedim, nedenini tam bilmiyorum ama ne hikmetse sustum, tuttum kendimi.
İzninizle, buraya imdi yazmak istiyor ve bu vesile ile de şehrimin azizlerine oturaklı bir gönderme yapmak istiyorum;
 
O gün o kardeşime hoşgörüyle aktaracaklarım tam maksadıyla şunlardı,
Önce adını soracaktım, sonra okula gidip gitmediğini, kaça gittiğini ve resim yapmayı sevip sevmediğini… Seviyorum deseydi, peki boyama yapıyor musun, diyecektim, ona da, evet, deseydi bu sefer de, boyamalarında sadece tek bir renk mi kullanıyorsun, diyecektim, hayırrr deseydi… İşte Allah’ta zengince bir tablo yarattı ve bu yaptığı resimde de tek renk boya kullanmadı, bu hep O’nun cömertliğini, zenginliğini ve kudretini gösterir. Şanların en yücesi O’na aittir! İşte bizler de O’nun kudretinin yansımayız.
 
*******
Şimdi konuşmak değil, susmak kabahat…
Kendini, iğrençlikler silsilelerine karşı göstermeyenler, aşağılık söz ve davranışlar içerisinde bulunarak gündeme oturan müptezellerden daha elim yargılanıyor.
Olması gereken susmak mıdır, elbette değildir ama “en iyi savunma saldırıdır” anlayışından bir an evvel terkin olmamız gerekiyor, çünkü bu tarz anlayışlar toplumu böler.
 
*******
Engelli park yerine park eden ahmağı uyardı diye meydan dayağı yiyen kardeşime ithafen…
Hak ettin demiyorum, iyi yaptın da…
Ama dinle,
 
Geçen sene,
Bizim salonda orta sehpanın altında beyaz tüylü bir halı vardı,
Ben sandalyemle rahatça gezdiğim için boydan boya halılar yoktur bizim evde,
Annem yaymaz, özgürlük alanımı kısıtlamaz asla…
ama her defasında beni uyarır, nasihatlerde bulunup “oğlum bu halının üstüne sandalyenle çıkma!” derdi… ben de her keresinde unutur, sanki inatmışçasına o halının üstüne çıkardım…
Sonra bir gün kendime geldim ve dedim ki,
-Yahu ben şimdi bu halının üstüne çıkarsam, benim yeğenim var Gökçe bebek, o bu halı üstünde yuvarlanıyor, Allah esirgesin ona tekerimden kaynaklı bir mikrop bulaşır ve istemeden de olsa canımıza bir zarar veririm, en iyisi ben bu halı üstüne çıkmamalıyım”
*bir daha da çıkmadım.
 
*******
Kapanışta böyle olsun,
19 Mayıs ATATÜRK’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
Ata’mızın öncü fikir ve inkılapları ışığında kutlu ve payidar olsun.
 
Can Ahmet Vural
18.05.17.4

PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11