REKLAM ALANI 1

ONE NOVEMBER

Size seçmenin üstünlüğünden bahsetmiş miydim?

Eh, ne yapalım o halde tek cümleyle bahsedelim;

Benim demokrasiye olan inancım ezilenlerin Hak katındaki söz sahibi oluşundan ileri gelmektedir.

Malum, önümüz 1 Kasım…

Nasipse 63. Türkiye Hükümeti belli olacak, tabi olabilirse…

Biiznillah diyelim, vatanımızın felahı hepimizin ortak gayesidir.

Önümüzdeki süreç hepimiz için kritik bir dönemeçtir.

Dümende milletimin sağduyusu ve tarihsel serüveni bu virajı almada hayli yetkin ve ehildir.

Biz de sonuca varmadan buradan bir kez daha sağduyu çağrısı yapalım.

Hep derim,

“Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri toplumlarının ve siyasi erklerinin dezavantajlı (Engelli, hasta, kadın, çocuk ve yaşlı) vatandaşlarına verdiği değer ve tanıdığı haklar ile ölçülür.

Siz benim aranızda nasıl hiç’e sayıldığımı nerden bileceksiniz?!

Bizi yok sayanları bir de ben yok sayabilsem olacak bu iş de,

Görmezden gelenleri görmezden gelsem mesela…

İyi anlaşacağız o zaman onlarla…

İşte her seçim arifesinde yahut gelip çattığı gün iliklerime kadar yaşıyorum bu stresi…

63. Hükümet 26. Dönem… Allah nice dönemlere huzur ve güven ile erdirsin

…ama benimle ama bensiz!

Nedir senin derdin muhterem dersen,

Ahh.. mualla Ahh!... yaktın beni mualla…

Tüm sorular, tüm cevaplar mualla…

Ben iki gözü birden görmeyen ağmayım, yani böyle gelmişim, böyle olmuşum, aranızdan böyle kaybolmaktayım!

Ben ömründe hiç ayağa kalkmamış adım atmaktan aciz bir yatalağım…

Ben sesini dışa vuramamış içinde volkanlar biriken ve patlamakta güçlük çeken bir yanardağım… dışa söndürdüğüm küllerimden saçıyorum.

Oysa Bypass ’ta ne güzel vurgulamışım öyle: Her gece şafağım her gece gündüz! Diye.

Ben adalet terazisinde hep artı verenim.

Sakin Cannn, dur.

Benim kararımı benim vasim belirleyemez öyle sandıkta falan…

Benim kararımı bizzat ben belirlerim!

Dert benim çare yine benim…

O yüzden pusulam bana göre olmalı, en alasından kabartmalı falan…

Sonra gidip sandıkta aslanlar gibi oyumu kullanmalıyım.

Ben bugünüm,

Ben imdat diyen alarm verenim.

Bu çalan onca sirenler benim. Tehlike çanlarıyım…

Ben oy kullanacağım okula tabutta girer gibi ellerin üstünde sedyeyle girmeye layık değilim.

Kaş yapalım derken göz çıkaramam akülü sandalyemle durduk yere. Kimsenin belini sakatlayamam.

Cennet yurdumun dört bir tarafından bana uzanan yollar olmalı ve ben o yollarda boylu boyunca takılmadan yol almalıyım.

Tahtası değil rampası eksiğim ben.

Yol medeniyettir, oysa medeniyetten mahrumum ben!

Bilmem anlatabildim mi?

Yoksa sen o gökyüzünden boşananın rahmet olduğunu mu sandın?

Ne sandın, doğru sandın. Görüp göreceğimiz rahmet.

Sağır Sultanı bile uyandırabilecek kudrete sahip iken ben, sözlerimin azalarımda pare pare kabul gördükten sonra atmosfere varması oradan da parçalanarak yeryüzüne parça parça yağması ne tuhaf değil mi?

Ve inan bana seni hiç aldatmadım.

Bende ne görüyorsan ben oyum.

Şimdi bu düşünceler ile gidip sandıkta bana en yakına oyumu kullanacağım.

Bakalım sandıktan tavşan mı çıkacak, aslan mı, yoksa yılan mı?

Hakkımızda hayırlı olsun usta.

Can Ahmet Vural

29.10.15


PAYLAŞ
REKLAM ALANI 11