Bunları Biliyor muyuz?
Okuma alışkanlığı çocuklarımızın kültürel gelişimlerini tamamlamaları, bilgi ve teknoloji çağını yakalamaları adına hava, su, yeme - içme, eğlenme gibi günlük ihtiyaçlarının bir parçası olmalıdır.
Lakin Türkiye’de ihtiyaç malzemeleri sıralamasında kitaplar 235. Sırada yer alıyor.
Yine üzülerek ifade edilmelidir ki bizim çocuklarımız kitap okuma konusunda çoğu Afrika Ülkelerinin gerisinde kalmış bir vaziyettedir.
Japonya’da toplumun % 14’ü, Amerika’da % 12’si, İngiltere’de ve Fransa’da %21’i düzenli kitap okurken Türkiye ‘de yalnız 10.000 kişide 1 kişi düzenli kitap okuyor.
Nüfusu 7 milyon olan Azerbaycan’da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken, 73 milyon nüfuslu Türkiye’de bu rakam 2 ya da 3 bin civarında kalıyor.
Türkiye’de 1 kişinin kitap okumaya ayırdığı zamanın; bir Norveçli 300, Amerikalı 210, İngiliz ve Japon 87 katını ayırıyor.
Dünya ortalaması da Türklerin ayırdığı zamandan 3 kat fazla.
Dünya’da ki en iyi 500 üniversite sıralamasında Türkiye ‘de ki üniversiteler yine en son sıralarda yer almakta...
Kitap için Norveçli 137, Alman 122, Belçika ve Avusturyalı 100 dolar, Güney Koreli 39 dolar ayırıyor. Dünya ortalaması 1,3 dolar iken, Türkiye’de bir kişi kitabı yılda ancak 0,45 dolar harcıyor.
ABD ‘de yılda konusu farklı 72 bin adet kitap basılırken, Rusya’da 58 bin, Japonya’da 27 bin, Türkiye’de ise sadece 7 bin kitap basılıyor.
İngiltere’de ortalama bir gazete olan günlük “The Sun” gazetesi Türkiye’deki gazetelerin toplam tirajı kadar satıyor.
Dünyada çocuklara özel günlerde kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140. Sırada yer almaktadır.
Türkiye’deki kahvehane ve kütüphane sayılarının kıyaslamasıysa şöyledir;
Kütüphane sayısı: 1.412 - Kahvehane sayısı: 570.000
Buna göre 49.000 kişiye bir kütüphane düşerken, 122 kişiye bir kahvehane düşmektedir.
*****
Velhasıl-ı kelam, bu kadar veri yeterli, şimdi bir de sonuçları çıkaralım,
Düşüncem o dur ki,
Kendimizi net, cesur ve yalın bir şekilde ifade edemememizin en somut nedeni, kitaplar ve yazarları ile aramızın bozuk olması, farklılıklara, yeni fikir ve de düşüncelere kendimizi kapatmamızdan kaynaklıdır.
Günümüzde yaşanan bunca meselenin, her türlü terör faaliyeti, iletişim kazaları, farklılaştırma ve ötekileştirmeler, tecavüz, gasp, hırsızlık ve de vahşice işlenen cinayetlerin özünde ve temelinde aslında belirli oranda bilgi ve birikim kültürümüzün olmayışından kaynaklı, tabiri caizse hayvanlar gibi tamamen içgüdülerimizin kölesi haline toplumca getirilmek istenmesidir.
Korkuyoruz, çünkü okumuyoruz!
Nitekim bu noktaya taşınmaya zorlanmamızdaki en büyük etken de, kanaat önderlerimiz ile topluma yön veren düşünür, yazar ve aydınlarımızın kendi benlik ve nefislerine olan düşkünlükleri ve de onlara itikatla hizmetleridir.
Bilhassa onları engelleyecek ve bu amansız kıyıma dur diyerek gidişatın seyrini değiştirecek olan toplumun ferasetidir, basiretidir. Bu da ancak okumakla mümkündür.
Tanımadığımız insan vücudunda 7 çakradan biri zihin çakrasıdır. Gönül ve zihin çakralarımızın açmanın ve geliştirmenin mücadelesini topyekûn vermekle ve bu kararlılığı daim sürdürmekle her birimiz yükümlüyüz.
Ne için, oluşabilecek her türlü entrika ve tehlikeden korunmak için.
Okumuyoruz, çünkü güvenmiyoruz.
İletişim becerilerimizi geliştirip kendimize olan güven ve saygınlığımızı geri kazanmamız için işe okumakla başlamalıyız.
Okumak için, 27 Mart Pazar gününe kadar Bursa Tüyap 12. Kitap Fuarı’na gelin.
Tüm derdim olan kitaplarımı aldım orada seni tanışmaya bekliyorum.
*****
Çağrı,
Bursa Yazarına sahip çık, Bursa kitabına sahip çık!
3 No ’lu salonda Can Ahmet Vural standında sürpriz misafirlerimle seni bekliyor olacağım.
Teşekkürler Tüyap Bursa, Teşekkürler değerlerimizi sahiplenen halkım.
*****
Sonra ona döndüm ve dedim ki;
“Kısıtlılık hali gerçekten zor ama kısıtlı düşünmek daha da zor, işte o nedenle beterin beteri var diyorum ve halime şükrediyorum”
Can Ahmet Vural
24.03.16
Sosyal medyada bu hafta buradayız
#okuvedavetet
Veriler bkz: ozetkitap.com/tr/bunlari-biliyor-musunuz/
PAYLAŞ